Usta Hikayeler Anlatmak
Bu Bölümde;
Konularını inceleyeceğiz.
Güçlü hikayeler, hikayeye duyulan sempatinin hikayenin unsurlarına, özellikle de markaya sempati duyulması arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor. Psikologlar bu sürece duygu (ya da sempati) transferi adını veriyor. Bir nesneye duyulan sempati, o nesneyle bağlantılı şeylere duyulan sempatiye transfer edilir. Kimi bakımdan bu sürece dolaylı ikna da denebilir, çünkü inanç temelli mantığa değil, iletişimin, beğenmek ya da beğenmemek gibi diğer boyutlarına dayanır. Prof. Dr. Robert CIALDINI’nın ‘’İknanın Psikolojisi’’ isimli eserinde değindiği ‘’Beğeni’’ prensibi de bize şunu gösteriyor. ‘’İnsanlar beğendikleri kişiler ile iletişim kuralar ya da beğendikleri bir başka kişi ile…’’ dolayısı ile beğeni faktörü birçok alanda olduğu gibi hikayeleştirme unsurları içinde de stratejik bir ikna aracı olarak değerlendiriliyor. Beğendiğimiz kahramanlar ile bütünleşiyor ve o olgunun içine sürükleniyoruz.
Hikayelerin işe yaramasının nedenlerinden biri insanları içine çekmesidir. Psikologlar bu sürece alıntı aktarımı adını veriyor. Hedef kitle mevcut gerçeklikten hikayeye ya da anlatıya aktarılır. İzlediğimiz bir sinema filmi ya da bir diziye duyulan sempati ve beğeninin izleme esnasında yayınlanan reklama ve reklamı yapılan markaya transfer edildiğini gösteriyor. Buradan hareketle insanlar sizi beğenirler ve sempati duymaya başlarlarsa ya da temsil ettiğiniz markanızı, hikayeniz içerisinde sunduğunuz çözümünüze de (ürününüze) otomatik sempati duymaya ve beğenmeye başlarlar. Bu da hem güçlü hikayeniz sayesinde hem de bu alıntı aktarımı sayesinde daha ikna edici olmanızı sağlar.
Başarılı bir hikaye anlatıcısı olmanızın 10 adımı
1. Hedef Kitlenizi Tanıyın
Bu ilk adım çok önemli, hikayenin ne kadar sürmesi gerektiğini ve hangi dili kullanmanız gerektiğini belirleyecektir. Lütfen hikayenize başlamadan önce, kimi hedeflediğinizi düşünerek 5 dakika geçirin. Kiminle konuşuyorsunuz? Dikkat karşınızdaki kim diye sormuyorum? Bir Y Kuşağı mı? Yoksa Baby Boomers mı? Daha profesyonel olmanız mı gerekiyor yoksa arkadaşça bir üslup daha mı işe yarayacak? Bunlar, doğru tonu belirlemenize ve izleyicilerinizle en iyi efektleri elde etmenize yardımcı olacak çok önemli hususlardır.
2. Dikkatlerini çekin ve önem vermelerini sağlayın
Duygusal, entelektüel veya estetik olarak, izleyicilerinizi ya da dinleyicilerinizi önemsemelisiniz. Şu soruları sorarak başlayın;
3. Zihinlerindeki o sahneyi hazırlayın
Dünyayı duyularımız aracılığıyla deneyimliyoruz ve bu nedenle, dinleyicilerinizi tam anlamıyla yakalamak istiyorsanız, onların duyularını harekete geçirmelisiniz. Zihinlerindeki o sahneyi ayarlayın ve dinleyicilerinize hikaye için bağlam sağlayın.
Macera nerede başlıyor?
Bu sayede hedef kitlenizin duyularını harekete geçirecek ve zihinsel sahneyi kurarak, dinleyicileriniz için daha sürükleyici bir deneyim elde edeceksiniz.
Dip not: En güzel alıştırma tasarladığınız hikayenizi bir arkadaşınıza anlatarak onun tepkisini ölçmek ve kendisinden bu hikaye ile ilgili geri ve ileri bildirim istemek olacaktır.
4. Kronoloji konusunda daha yaratıcı olun
Bazen dinleyicilerinizi tüm aksiyonun ortasına veya onların dikkatini çekmek için hikayenin sonuna fırlatmayı seçebilirsiniz. Bu hikayenizde merak, gerilim ve korku uyandırmanın en kolay yollarından biridir. Dinleyiciniz ne olduğunu bilmediği için bulmacanın eksik parçalarını çözmek için sizi dikkatle dinlemeye devam edecektir.
Hikayenizi bir bulmaca yumağı haline getirmeyin ancak hikayenin sonunun da kolayca tahmin edilebilir olmamasına dikkat edin.
5. En önemli nokta neresi bunu mutlaka bilin
Hikayeyi anlatmanızın temel amacı nedir? Bunu nihayetinde bir ürüne veya hizmete onları ikna etmek için yapıyor olsanız da, dinleyicinizin böyle hissetmemesi gerektiğini unutmayın. Hikaye komik, anlamlı, duygusal veya bunların bir karışımı ya da tamamen farklı bir şey olabilir. Beklenenin dışında düşünmeye gayret gösterin.
6. Dinleyici hedef kitlenizin dikkatini çekin
Dinleyiciniz ile hikayeniz arasındaki sınırı silin. Onları bir (veya iki) soruyla meşgul edin ve onları hikayenin merkezine koyun, çoğu zaman hikayenin kahramanı onlar olacaktır. Bu şekilde, dinleyicinizin bu deneyimi gerçek hayatta gerçekten yaşama arzusunu ateşleyerek hikayenin ilk elden deneyimini yaratırsınız. Bu sanıldığından da önemlidir.
7. Hikayelerinizde gerilimi kullanın
Hiç, zaman ve mekanı tamamen unutarak bitirene kadar okumak zorunda kaldığınız yoğun bir kitap okudunuz mu? İşte hikayenizle başarmaya çalıştığınız şey tam olarak budur. İlk safari deneyiminizi paylaşırken, anlattığınız hikaye hakkında daha etkileyici olun, yeteri kadar heyecanlanın ve bunu kelimeleriniz, beden diliniz ve ses tonunuz ile destekleyin.
8. Finaliniz vurucu olsun
Oluşturduğunuz olay örgüsü ne olursa olsun mutlaka bitmelidir ve dinleyicinizin aklında havada asılı tek bir soru dahi kalmamalıdır. Dinleyicilerinizi bir hayranlık duygusu ile yani izlediğiniz harika bir film sonrası sinemadan çıktığınızda hissettiğiniz türden bir duygu ile bırakarak hikayenize sihir katın. Bunu onlara insanlık hakkında ‘’büyük bir soru’’ ya da evlerine dönerken düşünmeye benzer bir şey bırakarak yapabilirsiniz.
9. Kelimelerle sınırlı kalmayın
Çoğu kez anlatmak istediğimiz şeyleri kelimeler dışında etkileyici bir resim ile de anlatabiliriz. Bu nedenle sunumlarınızda vurucu etkiye sahip görseller kullanmanız da kelimeler ile sınırlı kalmamanızı sağlar ayrıca bazen derin bir nefes almak ya da bir nefes vermek bile bu etkiyi oluşturabilir. Elbette yaptığınız her jest, mimik, eylem, duygulanım ya da görsellerin hikayeniz ile tutarlı olması ve bir anlam içermesi gerekir. Bazı anlatımlarınızı zekice tasarlanmış hastagler ile de oluşturabilirsiniz. Bu tarz kısa kelimeler akılda kalıcılığı da artırır.
Örneğin; bugünkü konumuzu #eniyiçözüm üzerine belirledim. Sizin #eniyiçözüm ünüz nedir? gibi…