Bir şeyi yavaşça değiştirirseniz çoğu kimse bunu fark etmez.
İşte size bir kurbağa,
…bu da içi sıcak su dolu bir kap.
Eğer kurbağayı direkt bu sıcak suyun içine koyarsanız, hemen zıplar içinden.
Mantıklı, ne de olsa canı yanıyor. Ama eğer soğuk suyun içine koyarsanız, öylece kalır orada.
Ama eğer ısıyı yavaş yavaş artırırsanız, kurbağa bunu fark etmez. Ve su kaynayana kadar, kurbağa çoktan ölmüş olur.
Modern toplumlarda da sıcak su içerisindeki kurbağa gibi benzer bir tepki verilir. Bir şeyi yavaşça değiştirirseniz çoğu kimse bunu fark etmez.
Örneğin, toplumlarda denetim mekanizmaları gittikçe çoğalıyor. Bu hiç de iyi bir gelişme değil…
Çünkü kişi kendini gözetlenmiş hissettiğinde, gözetlenmeyen birine göre daha farklı davranır.
Anonim olmadığı sürece haklarını kullanmakta kendilerini özgür hissedemedikleri için bu haklarını kullanamamaktadırlar, böylece fikir özgürlüğü büyük ölçüde engellenmiş oluyor. Bu düşünce özgürlüğü için de geçerlidir.
Göze batmamak için insanlar giderek kurallara uymaya başlarlar. Böyle bir durumda toplumlarda kendine özgü farklı düşünenlerin sayısı günden güne azalır.
Bu tür tek tip toplumlar kendini zihnen veya sosyal olarak yenileyemez. Hoşgörüsüzlük, tahammülsüzlük artarken, aynı zamanda toplumun yaratıcılık, yenilenme ilerleme olanakları engellenmiş olur.
Bu yüzden arada bir termometreye bakıp, suyumuz ne kadar ısınmış bunu görmemiz lazım!