Design Thinking Nedir?

Design Thinking (tasarım odaklı düşünme) yaratıcılık ve farklı düşünceyi temel alan, farklı bakış açıları oluşturarak sorunların çözümüne odaklanan insan merkezli bir yaklaşımdır. Kavram olarak ülkemizde son yıllarda yaygın bir şekilde dile getirilse de batıda popülaritesi yeni değildir. Özellikle Apple, Google, SAP gibi şirketler tasarım odaklı düşünme becerileriyle başı çeken en bariz örneklerdir ve ayrıca dünyanın önde gelen üniversitelerinin müfredatlarında yer almaktadır.

Tasarım odaklı düşünme kavramı 1960’lardan bu yana var olsa da, yöntem ve süreç bakımından iş alanına uyarlayan danışmanlık şirketi IDEO olmuştur. CEO Tim Brown’a göre bir tasarımcı gibi düşünmek ürün, hizmet, süreç ve strateji geliştirme şekillerini değiştirebilir. Bu kavram temelinde bir işletmenin sunduğu değer için talep edilme, teknolojik olarak uygulanabilirlik ve ekonomik olarak sürdürülebilirlik özelliklerini bir arada buluşturan bir yaklaşımdır.

Design Thinking yaklaşımı sadece iş alanındaki problemlere değil hayatın her alanındaki küçük ya da büyük bütün problemlere karşı çözüm geliştirme uğraşıdır. Küresel yoksulluk problemlerinden tutun da iklim değişikliğine ve sürdürülebilir büyümeye kadar dünyanın en büyük sorunlarını ele almada kullanılabilir. Aksiyon odaklı bir yaklaşım olarak tasarım odaklı düşünme insan merkezli olmayı, yaratıcılığı ve inovasyonu odağında tutar ve çözüm arayışını bu kavramlar temelinde yürütür.

Stanford Üniversitesi’nin d.school olarak bilinen tasarım okulu tasarım odaklı düşünmeyi 5 evreli bir süreç olarak ortaya koyar. Bunlar sırasıyla empati kurmak, tanımlamak, tasarlamak, prototip oluşturmak ve test etmektir.

5 Aşamada Tasarım Odaklı Düşünme

Empati kurmak(Empathise)

Empati kurmak tasarım odaklı düşünme sürecinin ilk aşamasıdır. Kitlenizin ne düşündüğünü, nelere ilgi ve ihtiyaç duyduğunu, dikkatini nelerin çektiğini anlayabilmek ve buna uygun bir yaklaşım benimsemek için empati olmazsa olmaz önemdedir. Kitlenizin duygusal ve psikolojik durumlarıyla aynı frekansta olmadan ve onları anlamadan sorun ve ihtiyacı tespit edemez, dolayısıyla da çözüme ulaşamazsınız. O yüzden ilk önce hem farklı bakış açılarıyla hem de başkalarının bakış açılarından bakmaya özen gösterin.

Tanımlamak (Define)

İkinci aşama mevcut problemi tanımlamaktır. Bir sorunu ne kadar anlaşılır ve somut hale getirirseniz çözüm yolları da o kadar net görünür. Birinci aşamada empati kurarak durum tespitini olabilecek en doğru ve net hale getirdiniz. İkinci aşamada ise anlamlandırılmış problemi tanımlıyorsunuz. Bu tanımlamada sadece sizin değil, üzerinde çalışan ekibin ve muhatabı olan kullanıcı kitlesinin de katkısı olmalıdır. Aksi takdirde tek taraflı ve subjektif bir tespit yapmış olursunuz ve ilk aşamayı da görmezden gelmişsiniz demektir. Artık karşınızda zorlukları ve engelleri belli, çözülmeyi bekleyen karışıklığıyla somut bir problem duruyor.

Tasarlamak (Ideate)

Üçüncü aşama fikir üretme aşamasıdır. Artık ortada çözülmeyi bekleyen belli bir problem vardır ve bu probleme çözüm olacak her türlü fikrin ortaya atıldığı bir beyin fırtınası yapılır. Bu aşama yaratıcılığa en fazla ihtiyaç duyulan bölümdür. İlk etapta amaç mantıklı fikirler bulmak değil, aksine akla gelen her türlü fikri ortaya atarak bu fikirler karması içinde beyin fırtınası yaparak yol gösterici fikirleri keşfetmek ve üzerinde çalışmaktır. Bunun için zihin haritaları oluşturma yönteminden (mind mapping) faydalanabilirsiniz. Çalışmanın sonuna doğru bulgular daraltılarak birkaç fikire indirgenir ve denemelere geçilir.

Prototip oluşturmak (Prototype)

Elemeden sonra masada kalan fikirlerin örnekleme aşamasına geçilir. Bu aşamada fikirler artık somut ürünler haline getirilmeyi bekler. Sürekli bir tekrar söz konusudur. Her bir prototip yanlışları ortaya çıkarır ve beklenen çıktıyı elde edinceye kadar bu yineleme devam eder. Yani pazara sunulacak ürün son halini alana kadar prototip aşamasında yenileme, tekrardan tasarlama, geliştirme çalışmaları devam eder.

Test etme (Test)

Prototipin oluşması ürünün bittiği anlamına gelmez. Ürünü denemeleri için kullanıcı testleri yapmanız gerekir. Belli sayıda test grubu oluşturarak ürününüz hakkında geribildirimleri toplayın ve kullanıcı bakış açısıyla eksi ve artı yönleri tespit ederek gerekli düzenlemeleri yapın. Test grubunun dışında da ürününüz hakkında geri bildirim alacağınız her olanağı değerlendirin. Ne kadar farklı ve çok sayıda kullanıcıya ulaşırsanız, bir o kadar ürününüzün pazarda sağlayacağı başarıyı kestirebilirsiniz.

administrator
Ümit ÜNKER Kıdemli Eğitmen ve Yazar Education 2.0 Uluslararası ''Eğitimde Üstün Liderlik Onur Ödülü'' Uluslararası Kalite Ödülleri ''Yılın En İyi Eğitim Lideri'' Ödülü İş Dünyası ve Girişimcilik alanında ''Yılın En İyi Eğitmeni'' Ödülü Milliyet Köşe Yazarı Harvard Business Review Blog Yazarı Akademi Derneği Onursal Üyesi National Association of Sales Professionals (NASP) Yazarı TEDi Eğitim Kurucu | Genel Müdür

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir