Programatik reklam ya da reklamcılık, alım – satım işlemlerinin ve sürecinin insanlar tarafından değil de, makineler tarafından yapıldığı bir reklamcılık çeşididir. Özetle bu reklamcılık modelinde, tamamen veriye dayalı olarak anlık teklifler, bazı yöntemlerle, yayıncı ve reklam veren arasındaki satın alma işlemi borsalar üzerinden gerçekleşir. Programatik reklamcılığın en önemli özelliği, satın alma kararlarının insanlar tarafından değil,
Trade marketing nedir ve satışları nasıl etkiler mutlaka incelenmesi gereken konulardır. Trade marketing birincil pazarlama yöntemlerinden biridir. Ülkemizde ticaret pazarlaması olarak anılan bu pazarlama tekniği, ürünün ana hedefi, satış noktası ve değer zinciridir. Trade marketing, en eski pazarlama biçimidir hem küçük hem de büyük büyük işletmeler tarafından ürünlerini pazarlamak için kullanılır. Ticari Pazarlama Nedir? Trade
Yeşil pazarlama, işletmelerin pazarlama süreci boyunca üretimden son tüketiciye ulaşana kadar ürünleri çevreye zarar vermeden pazarlamasıdır. Yeşil pazarlamada ürünlerin paketlenmesinden üretildiği malzemeye kadar tüm süreç çevre dostu olarak planlanır. Dünyada ve ülkemizde büyük markalar daha geniş kitlelere erişim sağlayabilmek için yeşil pazarlama faaliyetlerini kullanıyor. Böylece sosyal medyanın da gücünü kullanarak müşterilerini etkileme yoluna gidiyorlar. Devlet
Günümüzde gıdalarda bulunan katkı maddeleri, GDO’lar, kimyasal destekleyiciler; bahsi geçen gıdanın verimini azaltıp insan vücuduna zarar vermesine olanak sağlıyor. Hal böyle iken kendi ve aile sağlığını düşünen bireyler yöresel ve organik ürünlere yöneliyor ve onları tüketiyor. Bu kimyasallar insan sağlığına çok ciddi düzeyde zararlar veriyor, ciddi hastalıklar yaşatıyor. Bu hastalıklardan korunmak isteyenler organik ve yöresel
Ümit ÜNKER İle Spotify’da Gelişim Podcasti ile Kişisel ve profesyonel gelişiminizde yeni ufuklar açın! Satış, İletişim, İkna
Roland Barthes ve Satış Stratejileri: Gösterge Bilimi ve Mit Teorisi ile Buluşma” başlıklı bu yazıda, Roland Barthes’ın teorileri ve satış stratejileri arasındaki bağlantıları keşfedeceğiz. Roland Barthes’ın Mit Teorisi ve satış stratejileri arasındaki etkileşimleri anlamak için okumaya devam edin.
“Felsefi Düşüncelerle Güçlü Satış Stratejileri ve Müşteri İlişkileri”
Günümüzde, satışın önemi ve karmaşıklığı giderek artıyor. Satışçılar, müşterileriyle etkileşime geçerek ürün ve hizmetleri en iyi şekilde sunmak ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için çaba gösteriyorlar. Satış sürecinin başarılı olması için geleneksel satış stratejileri kadar felsefi düşünceler de önemli bir rol oynayabilir. Antik Dönem filozoflarının düşünceleri, günümüzdeki satış yaklaşımlarıyla ilginç bir şekilde ilişkilendirilebilir.
Sokrates’in bilgelik ve ilişki kurma vurgusu, müşteri ihtiyaçlarını anlamak ve etkili iletişim sağlamak açısından önemlidir. Platon’un ideal çözümler ve değer kavramları, müşteri deneyimini zenginleştirmeyi hedefleyen satışçılara ilham kaynağı olabilir. Aristoteles’in ikna ve retorik vurgusu, satışçıların müşterileri mantıklı ve duygusal açıdan etkilemelerine yardımcı olur.
Bu yazıda, altı farklı Antik Dönem filozofunun felsefi düşüncelerini günümüz satış yaklaşımlarıyla karşılaştırıyor ve ayrıca Immanuel Kant ve Ludwig Wittgenstein’ın düşüncelerini iş hayatına yönelik örneklerle inceliyoruz. Felsefi düşünceler, satışçıların müşteri ilişkilerini güçlendirerek başarılı satış stratejileri geliştirmelerine katkıda bulunuyor.
“Değer Odaklı Satış” üzerine olan bu blog yazımızda, satışın sadece bir işlem değil, aynı zamanda müşterinin hayatına değer katmanın bir aracı olduğunu tartışıyoruz. Değerin, bir ürünün ya da hizmetin fiyat etiketi değil, müşterinin o ürüne ya da hizmete verdiği önem olduğunu vurguluyoruz. Değer odaklı satışın, müşteri memnuniyetini ve sadakatini artırmak, ve işimizi büyütmek için bir fırsat olduğunu belirtiyoruz. Bu yazı, satış profesyonellerinin, müşteri odaklı bir satış yaklaşımı benimsemesi gereken bir çağda, “Değer Odaklı Satış” anlayışının önemini vurgulamaktadır.
2023’ten 2030’a, bir çağın sonunu ve başka bir çağın başlangıcını işaret eden bir dönüm noktasına doğru hızla ilerliyoruz. Bu dönem, satış ve pazarlama profesyonellerinin, sürekli değişen teknoloji manzarasına uyum sağlamalarını gerektiren önemli bir değişim dönemidir. Ancak, bu değişim sadece teknolojik değil, aynı zamanda satışın insan unsuruyla da ilgilidir.
İnsanın, etkileşimin, bağlantının ve duygusal zekanın önemini kabul ederken, aynı zamanda yapay zeka, makine öğrenmesi ve diğer gelişmekte olan teknolojilerin potansiyelini de anlamamız gerekiyor. 2030’da, teknoloji ve insanlık arasında daha dikkatli bir denge kurmamız gerekecek.