Farklı ölçek ve yapıdaki bu firmaların bir kısmı dış ticaret konusunda kendini ispatlamış ve dünyada bir marka haline gelmişken, bir kısmı da yabancı ortaklı ya da yabancı sermayeli iştirakleri dolayısıyla çok ulusludur. İşletmelerin çoğuna baktığımızda kuruluş tarihleri 50 yıl öncesini bulmamaktadır, pek çoğu ise 80’li yıllardan sonra kurulmuş firmalardır. İhracat danışmanlığı da sanayinin gelişmesi ve özel işletmelerin artarak yurtdışı pazarlarına açılmasıyla birlikte bir ihtiyaç olarak doğmuştur.
Firmaların çoğunluğunda hala ilk kurucuları iş başındadır ve genellikle aile şirketleridirler. İşletme sahipleri kendi zanaatlarında ne kadar uzman olsalar da, ne kadar kaliteli ürün üretseler de dünya pazarlarında kendilerini, markalarını ve ürünlerini temsil etmekte batılı rakiplerine kıyasla geride kalmaktadırlar. Uluslararası ticaretteki gelişmeleri ve günceli takip etmekte ve yeni pazarlama stratejilerine uyum sağlamakta zorluk çekmeleri doğaldır. İhracat yapma ya da mevcut ihracat hacimlerini artırma amacıyla hala fuar etkinlikleri, reklam ve promosyon gibi benzeri geleneksel yöntemlerle tanıtım ve pazarlama yapmaktadırlar. Bu sebepten yurt dışı rakiplerine göre daha kısıtlı bir kitleye ulaşıyorlar ve daha az etkili oluyorlar, çünkü geleneksel yöntemler artık güncele oranla daha az etkili ve daha masraflı bir hal almıştır.
İhracat danışmanlığı neyi değiştiriyor?
Bu noktada global dünyanın günceline hakim, uzmanlığı ihracat danışmanlığı üzerine olan danışmanlar devreye girmektedir. İhracat danışmanları sektörel gelişmeleri, dünya gündemini, mevzuatları, kuralları, standartları vs yakından takip ederler. Güncel bilgilerle her gün kendilerini yenileyerek ihracat pazarlama, satış, müzakere, gümrükleme ve lojistik alanlarında hizmetler sunarlar. Danışmanlık ilk bakışta birçok kobi için masraf olarak görülebilir; ancak uzun vadede bakıldığında, alacağınız hizmetler sayesinde yeni bakış açıları kazanabilir, o zamana kadar haberdar olmadığınız fırsatları görebilir, satış hız ve hacminizi artırabilir, potansiyelinizi ortaya çıkarabilirsiniz.
Buna karşın işletmelerin danışmanlık hizmeti almayı reddetmeleri de sıklıkla görülen bir durumdur. Bunun başlıca sebeplerinden biri bu tür hizmetlere para harcamak istememeleri, diğeri ise kendilerine fayda sağlayacağına dair duydukları inançsızlıktır. Oysa ki ihracat yapan ya da yapmak isteyen bir firma belirlediği vizyon doğrultusunda gider kalemlerine danışmanlık, eğitim hizmetlerini eklemesi uzun vadede düşünüldüğünde ödeyeceği bedelden fazlasını geri getirecektir.
Toparlayacak olursak, ihracat odaklı firmaların ihracat danışmanlığı hizmeti almasında nasıl faydalar vardır bunlara bakalım.
Bir danışman firmaya ne gibi katkılar sağlar:
- İlk defa ihracat yapacak firmalar için rehber görevi görerek pazar bulmalarına yardımcı olur.
- Pazarlama stratejileri hakkında bilgilendirerek doğru enstrümanların kullanılmasını sağlar.
- Firmanın ihracata hazır olup olmadığını ölçerek eksiklerin giderilmesi hususunda tavsiyelerde bulunur.
- Dış ticareti iç ticaretten farklı kılan lojistik, bankacılık, teslim şekilleri, ödeme şekilleri, gümrükleme ve diğer prosedürler konusunda firmaya kılavuzluk eder.
- Gözden kaçan eksiklikleri tespit eder.
- Haberdar olunmayan destek ve fırsatlardan faydalanılmasını sağlar.
- Satış – pazarlama strateji ve taktikleri konusunda farklı ve faydalı bilgilendirmelerde bulunur.
- Firmaya sadece ihracat odaklı değil genel çerçevede dışarıdan bir gözle bakarak değerlendirmelerini yetkililerle paylaşır ve gerektiğinde olumlu değişiklikler yapılmasına katkı sağlar.
